Kategoriler KPSS Kitapları Yayınevleri Yazarlar Mağazalar Çok Satanlar Kampanyalar Yeni ÇıkanlarSipariş TakibiMağaza Aç
ARA
Yazar Hakkında

Abdul Rahman Azzam

Mısır anayasasının ilânından sonra yapılan ilk milletvekili seçimlerine katıldı ve parlamentonun en genç üyesi oldu. Mecliste özellikle askerî meselelerde otorite olduğunu kabul ettirdi. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere bir parlamento heyetiyle Rio de Janeiro’ya (1927), bir iktisat heyetiyle Brüksel’e (1929), bir ziraat heyetiyle de Romanya’ya gitti (1930). Mısır’ı temsilen katıldığı Kudüs’te toplanan Filistin Konferansı’nda (Aralık 1931) yaptığı ve büyük bir ilgiyle karşılanan konuşmasında, Trablus’u işgal eden ve Ömer el-Muhtâr’ı uçaktan atarak şehid eden (16 Eylül 1931) İtalya’yı ağır bir dille kınadı. Bu sırada Filistin’i mandası altında bulunduran İngilizler bu konuşma sebebiyle onu Kudüs’ten çıkardılar. Bu olay üzerine Arap birliği fikri konusundaki çabalarını yoğunlaştırdı ve büyük yankılar uyandıran bazı yazılar kaleme aldı.

Mısır’ı temsilen İslâm ülkelerinde çeşitli görevler yaptı. 1936’da Irak, İran ve Suudi Arabistan’a, 1937’de Afganistan’a orta elçi tayin edildi. 1938’de Vakıflar ve Sosyal İşler Bakanlığı’na getirildi. Londra’da toplanan Filistin Konferansı’na katıldı (1939). Aynı yıl Türkiye’ye orta elçi olarak gönderildi.

Abdurrahman Azzâm’ın İngiltere’nin yanında yer almak isteyen Mısır hükümetine engel olması ve böylece devletin II. Dünya Savaşı’na katılmasını önlemesi, Vakıflar ve Sosyal İşler bakanlığı sırasında iyi bir ordu kurmaya başlaması, önemli hizmetlerinin başında gelmektedir. 1942 yılına kadar başkumandanlığını bizzat yürüttüğü el-Ceyşü’l-murâbıt adlı bu ordu kısa bir süre sonra İngiliz entrikaları ile ilga edildi (1944).

Aynı yıl Dışişleri bakan yardımcılığına getirilen Azzâm 22 Mart 1945 tarihinde Arap Birliği’nin kuruluşunda önemli rol oynadı ve birliğin ilk genel sekreteri oldu. Bu sahadaki çalışmalarını yürütürken başta Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Roosevelt olmak üzere pek çok devlet başkanı ve devlet erkânı ile görüşmeler yaptı. I. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında cephede savaşarak savunduğu Libya’yı II. Dünya Savaşı’ndan sonra da büyük devletlere karşı himaye etmeye çalışarak parçalanmasına engel oldu ve istiklâline kavuşuncaya kadar devletler arası düzeyde onu müdafaa etti. Abdurrahman Azzâm, Şîa ile Ehl-i sünnet arasında müsbet bir diyalogun kurulması için ciddi gayretler de gösterdi.

Abdurrahman Azzâm, Cemal Abdünnâsır ve Mısır ordusunun bazı kumandanları ile ihtilâfa düşünce Arap Birliği genel sekreterliğinden istifa ettiğini açıkladı (9 Eylül 1952). Bu istifa Arap âleminde büyük üzüntü ile karşılandı. Daha sonra Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler temsilciliğinde siyasî müsteşarlık görevini kabul etti. Önce Melik Abdülaziz, sonra da Melik Faysal’ın müsteşarı olarak uzun yıllar Suudi Arabistan’da kaldı ve bu ülkede önemli hizmetler gördü. Bazı diplomatik görüşmeler yapmak üzere gittiği Fransa’nın Cannes şehrinde 2 Haziran 1976’da vefat etti. Cenazesi Kahire’ye getirilerek Hulvân’daki mescidinde toprağa verildi.

Mısırlı tanınmış âlimlerden Abdülvehhâb Azzâm’ın amcası olan Abdurrahman Azzâm, güçlü şahsiyeti, askerî, idarî ve siyasî dehasıyla tanınmış, İslâm ülkeleri arasındaki birçok önemli anlaşmazlığı çözmedeki başarısı sebebiyle de “Şeyhü’l-Arab” diye anılmıştır.

İngilizce, Fransızca ve Türkçe’yi iyi bilirdi. Yankılar uyandıran pek çok yazısı arasında el-ǾArab dergisinde yayımlanan “Geleceğin Milleti Araplar” (el-ǾArab ümmetü’l-müstaķbel) adlı ünlü makalesi daha sonraki yıllarda pek çok gazete ve dergi tarafından iktibas edilmiştir. Siyasî makaleleri el-Cihâd, eż-Żiyâǿ, Mıśır, Kevkeb, eş-Şarķ, el-Belâġ, el-ǾArab ve Ehrâm gibi çeşitli gazete ve mecmualarda yayımlanmıştır.

Eserleri. 1. Baŧalü’l-ebŧâl. Hz. Peygamber’in hayatı ile ilgili olan ve Azzâm’ın Mısır radyosunda yaptığı konuşmalardan meydana gelen bu eser Kahire’de yayımlanmış (1357/1938) ve Büyükler Büyüğü Resûl-i Ekrem’in Örnek Ahlâkı ve Kahramanlığı adıyla Hayreddin Karaman tarafından Türkçe’ye de tercüme edilmiştir (İstanbul 1971). 2. er-Risâletü’l-ħâlide. İslâm’ın insanlık için yegâne saadet kaynağı olduğu ana fikrinden hareketle kaleme alınan bir eserdir (Kahire 1365/1946). Pek çok dile çevrilen, Endonezya, Pakistan ve bazı Arap ülkelerinde ders kitabı olarak okutulan bu eser Hasan Hüsnü Erdem tarafından Ebedî Risâlet adıyla Türkçe’ye çevrilmiş ve Ahmed Hamdi Akseki’nin uzun bir mukaddimesiyle birlikte yayımlanmıştır (Ankara 1948). Azzâm’ın bu eseri, Caesar E. Farah tarafından The eternal message of Muhammed adıyla İngilizce’ye de tercüme edilmiştir (London 1979). 3. Müźekkirâtü ǾAbdirraĥmân ǾAzzâm (Kahire, ts.). Yakın dostu Cemil Ârif’e bütün ayrıntılarıyla anlattığı ve bazı bölümlerinin ölümünden sonra yayımlanmasını istediği hâtıralarıdır.
Sonuçları Filtrele
Kategoriler A-Z Ürün Saysı
BAŞA DÖN