Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Özgürüm Ama Mecburiyet Var İletişim Yayınevi

%17
9.00 TL
7.47 TL
Bu ürün tedarik aşamasındadır
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : İletişim Yayınları
Yazar : Leyla Neyzi
ISBN : 9789750511592
Kazancınız : 1.53 TL
Kazanacağınız Puan : 8 Puan
Sayfa Sayısı : 231
Kitap Ebatı : 15x21
Toplam Satılan : 4 Adet
Bugün Ziyaret : 3 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : Yaklaşık 2 İş Günü
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Özgürüm Ama Mecburiyet Var İletişim Yayınevi

Mahalledeki Türk çocukları bizim Türkçemizle dalga geçerlerdi. İşte kıro, şu, bu. Bir gün o kadar sinirlenmiştim, Nuri diye bir çocuk vardı, onu dövdüm. Sonra öbür çocuklar bana saldırdılar. Burcu adında bir kız vardı. Bilmiyom artık üzüldü mü ne, geldi yanıma. Pastaneye gittik, muzlu, tek kişilik pastalar oluyor. Ondan ikram etmişti. Tadı çok güzeldi yani, köyde bu tür şeylerin olmayınca.

İlkokulda çoğunlukta bizdik. Fakat orada da biz Türklere eziyet ediyorduk ya. Birkaç tane Türk çocuğu vardı biz her gün dövüyorduk, dayak atmadan eve göndermiyorduk. Ben onu anlamıyorum. Yani niye öyle bir şeyler yapmışız? Fırsat gelince demek biz eziyoruz. Yani neydi, psikolojik bir şey miydi? O zaman kafamıza öyle bir şey mi yerleşmişti?

Ya yanlış anlaşılmasın da ben Kürtleri sevmiyorum. Marmaris'te her adım attığımda önümden mutlaka üç tane Kürt geçiyor. Neden sevmiyorum? Ülkemizde 'şehit' dediğimiz bir olay var. Sevmiyorum. Yolda şuradan geçse laf atarım. O dereceyim. Ama hani yanlış anlaşılmasın. Onları ayırdığımdan değil, sevmiyorum sadece.

Kürtlere karşı bir ön yargım vardı. Ya bunların hepsi Türkiye'yi sevmiyor zaten, biz bunları niye sevelim falan gibi bir şeyim vardı. İçten içe geçiriyordum. O da çok değişti. Hani artık herkesle konuşabilirim; nasıl diyeyim, bir şeyler paylaşabilirim. Herkes benim arkadaşım olabilir. Önceden bunun şivesi de farklı diyordum.

Konuşurken böyle bir canım sıkılıyordu falan. Artık hani çok dar baktığımı anladım. Artık hiç öyle bir şeyim yok hani; her kültürden, her şeyden insanlarla konuşabilirim.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler