Şair Ruhlu Ressam İlker Koçoğlu İkinci Adam Yayınları

Şair Ruhlu Ressam İlker Koçoğlu İkinci Adam Yayınları

Bu kitaba, okunmadan geçilen sayfalar olduğunu düşündüğüm için bir önsöz yazma ihtiyacı hissetmedim hiç. Ama ‘sonsöz’ başlığı altında kitabın arka kapağını süsleyecek birkaç şey var söylemek istediğim. Aklımdan bir türlü çıkmayan ama tam halini ve kimin söylediğini hatırlayamadığım, hatırlamak için araştırıp da sahibini bulamadığım bir söz var kafamın içinde dönüp duran. O sözde der ki; ‘yazar olmak isteyen kişi, kendi sokağını anlatarak başlamalı yazmaya.’ Buradaki sokaktan kasıt, insanın kendi dünyası. İşte ben de böyle bir rota izleyerek çıktım yola bu kitabın yazım aşamasında. Geçmişte yaşadıklarımı tek tek listeledim bir defter yaprağına. Yaşanmamış olmasına rağmen yer aldığında daha güzel olacağını düşünerek bazı sahneler ekledim bu listenin alt sıralarına. Sonra bunları hayali bir kurguyla bir olay örgüsü içinde şekillendirdim. Kendimde olmasını istediğim ama başaramadığım resim yeteneğini ana karakterin en büyük becerilerinden biri olarak dile getirdim. Hayallerimi, onun hayalleri gibi gösterdim.

Ecevit karakteri işte böyle yaratıldı. Ecevit’in bir gece yarısı karşılaştığı İlker ise adından da anlaşılacağı üzere beni ve gelecekteki hedeflerim ile hayallerimi temsil ediyor. Eğer bir gün o noktalara ulaşırsam izleyeceğim politikaları anlatıyor. Bunun yanında yirmi üç senede öğrendiklerimle şekillendirdiğim kişisel görüşlerim de, bu ikili arasında geçen diyaloglarda ve kitap içinde yer alan bazı geçiş cümlelerinde üstünü süsledikleri sayfalarda sizleri bekliyor. Kısacası bu kitap, benim geçmişim ile geleceğim arasında kurduğum bir köprü. Yani, Ecevit karakteri aslında geçmişteki İlker, İlker karakteri ise gelecekte olmak istediğim yer. Çok fazla kişisellik içermesi bakımından bir nevi geçmişte yaşadıklarım ve gelecekteki planlarım hakkında benimle yapılmış bir röportaj diyebilirim bu kitap için. Yukarıda yazanlarla ilginizi çekmeyi başarabildiysem ve az sonra ücretini ödemek için kasanın yolunu tutacaksanız keyifli okumalar dilerim. Ama eğer almadıysanız, alacağınız güne kadar sizi bekleyeceğimi bilmelisiniz. Sevgilerle...