En geç 21 Ocak Salı gününe kadar |
“Hoştur köftehor. Dinle hanım: Başta tepesi dokuz kapsüllü şıllık fes... Tepeden yanağın üstüne doğru tarakla terbiye edile edile yatırılmış altın kuş kanadı açık kumral saçlar, fazlalığı tamamıyla tıraş edilerek burnun altında bir pimdik bırakılmış minimini, gıdıgıdı bıyıklar...”
“Aman, sus! İçim gıdıklandı.”
“Beyaz ablak çehre... Pembe yanaklar... Ateşli dudaklar... Şahane ela, sev beni seveyim seni, fıldır fıldır çekici gözler... Osmanlı nüfus tezkeresinde hiç düzeltme yok. Natürel yaşı yirmi bire çeyrek var.”
“Ah, pek körpe...”
“Çok gevrek. Can eriği gibi kütür kütür.”
“Ben ona denk olabilir miyim?”
“Olamazsan hafif gelecek tarafa biraz safra koruz. Zaten yaşça resmen aranızda ne kadar fark var? Sen yirmi beş, o yirmi bir. Bu dört yaş fark da peygamber sünnetidir.”
***
Arap aşçılar, o fellahlar hırsız olur derler. Ama söyleyiniz, kim değil? Rızkına razı olan kimse var mı bu dünyada? Esnaf müşteriden çalar, müşteri, kazancını artıracak helal, haram yolları bulur. Her insan akılca kendisinden bir gömlek aşağısını görünce kandırır, birbirini soyar, bu böyle gider. Bunun adına yeni felsefede hayat mücadelesi derler. Yaşamak için zayıf gördüğünün elindeki ekmeği kapmak hırsızlık değil, ustalıktır. Bunu düzeltmeye uğraşanların aklına şaşarım. Hatta bu Dünya Savaşı niçin oluyor? Azıcık düşünseniz altından hep bu mesele çıkar.
Edebiyatımızda doğalcılığın ve gerçekçiliğin en önemli kilometre taşlarından biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar, sanatı, halkı yüceltmek için bir araç olarak görmüş bu nedenle üzerine gitmediği, eleştirip alay etmediği hiçbir toplumsal kurum bırakmamış, sanat yaşamı boyunca hep aklın ve mantığın yanında olmuş, eserleriyle toplumun çağdaşlaşması yolunda yobazlığa, gericiliğe, bağnazlığa, sömürücülüğe karşı savaşmıştır; bunu yaparken mizah ögesini ustaca kullanmış, İstanbul’un kenar semtlerinde, mezarlıklarında, Çingene mahallelerinde, köşklerinde, Şirket-i Hayriye vapurlarında, gazinolarında, sayfiyelerinde dolaşmış, okurlarını da dolaştırmıştır. Eserlerinde yapmacıksız bir yerlilik vardır; konak hanımefendisinden gündelikçiye, mirasyedilerden iç güveyilere, dilencilerden dadılara, kalfalara, Çingenelerden Rumlara, Ermenilere, Yahudilere kadar kimi ve neyi konu almışsa onu yerli renkleriyle betimlemesini bilmiştir.
Yazar Hakkında
|
Hüseyin Rahmi Gürpınar19 Ağustos 1864`te İstanbul`da doğdu. 8 Mart 1944`te Heybeliada`da yaşamını yitirdi. Heybeliada`daki Abbas Paşa Mezarlığı`na defnedildi. Roman ve öykü yazarı.
Eserlerinde 19 ve 20`nci Yüzyıl başındaki İstanbul yaşamını gerçekçi bir biçimde yansıttı. Hünkar yaveri Mehmet Sait Paşa`nın oğlu. 3 yaşında iken annesinin ölümü üzerine Girit`te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula burada başladı. Babası tekrar evlenince 6 yaşında İstanbul`a anneannesinin Aksaray`daki Konağı`na döndü. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve İdadide öğrenim gördü. 1878`de Mekteb-i Mülkiye`ye girdi. 1880`de hastalık nedeniyle ikinci sınıfta iken okulu bıraktı. Kısa bir süre Adliye Nezareti Ceza Kalemi`nde memur, Ticaret Mahkemesi`nde Azâ Mülazımı olarak çalıştı. 1887`de Ahmed Mithad Efendi`nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başladı. Batı uygarlığının yaşantısını taklit ederken gülünç duruma düşen insanları anlattığı ilk romanı "Şık" aynı yıl bu gazetede tefrika şeklinde yayınlandı. Paul Bourget, Paul de Kock, Alfred de Musset gibi Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. 1894`te İkdam gazetesine geçti. Kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri "Mürebbiye" ile "Metres", "Tesadüf" ve "Nimetşinas" bu gazetede tefrik edildi. Sansürün "Alafranga" (1911`de "Şıpsevdi" adıyla basıldı) romanını yasaklaması üzerine yazarlığı bıraktı. 1908`e kadar suskun kaldı. İkinci Meşrutiyet döneminde Ahmet Rasim ile birlikte 37 sayı süren "Boşboğaz ile Güllâbi" adlı mizah dergisini çıkardı. Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı. 1912`de Heybeliada`ya taşındı. Kütahya milletvekili olduğu 1936-1943 dışında tüm yaşamını Heybeliada`da geçirdi. 1924`te Son Posta gazetesinde tefrik edilen "Ben Deli miyim" romanı ahlaka aykırı bulunarak yargılandı, beraat etti. Anneannesinin yalısında dadılar arasında geçirdiği çocukluk ve gençlik yılları, İstanbul yaşamı ve insanlarını tüm detaylarıyla öğrenmesini sağladı. Ev kadınlarının çeşitli konulardaki düşüncelerini öğrendi. Batılı yazarların yanısıra Türk halk edebiyatından da yararlandı. Romanı ahlakın aynası olarak gördü. Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmek için yalın bir dil kullandı. Çok okunan bir yazar olmasını da bu yalınlığına bağladı. Eserlerinde toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri, kadın-erkek ilişkilerini, din sorunlarını konu aldı. Zeki ve kurnazların, saf ve cahilleri kandırarak işlerini yürüttükleri çarpık bir düzenden kurtulmak için akılcı düşüncenin gelişmesi gerektiğini savundu. Dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla hep İstanbul`u işledi. Romanlarında döneminin İstanbul`un her kesiminden, sınıfıntan insana yer verdi. Külhanbeyler, züppeler, fahişeler, hanımefendiler, mahalle kadınları, paşalar, memurlar, beslemeler, imamlar, esnaf. Çevre betimlemeleri üzerinde durmaktansa karakterlerini güçlendirmeyi tercih etti. Bu karakterleri yerel şivelerle konuşturmakta ustalaştı. Emile Zola`nın deneysel roman yöntemini benimsedi ve uyguladı. Ömrünün son otuz yılını Heybeliada`daki köşkünde yazarak geçirdi. En çok ürün veren, en çok okunan ve sevilen yazarlardan biri oldu. |
1 |
Huzursuzluk Zülfü Livaneli İnkılap Kitabevi |
230.00 TL
172.50 TL
| 13038 adet Satıldı |
2 |
Uçurtma Avcısı Midi Boy Khaled Hosseini Everest Yayınları |
195.00 TL
152.00 TL
| 10467 adet Satıldı |
3 |
Altıncı Koğuş İş Bankası Kültür Yayınları |
50.00 TL
35.00 TL
| 10335 adet Satıldı |
4 |
Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali Filozof Yayınları |
22.00 TL
9.90 TL
| 9386 adet Satıldı |
5 |
Karantina Beyza Alkoç İkinci Perde İndigo Kitap |
289.00 TL
187.85 TL
| 6044 adet Satıldı |
6 |
Devran Selahattin Demirtaş İletişim Yayınları |
195.00 TL
156.00 TL
| 5769 adet Satıldı |
7 |
Geçmişe Yolculuk İş Bankası Kültür Yayınları |
36.00 TL
25.00 TL
| 5527 adet Satıldı |
8 |
Sıfır Kilometre Beyza Alkoç İndigo Kitap |
289.00 TL
187.85 TL
| 5348 adet Satıldı |
9 |
Karantina Dördüncü Perde Beyza Alkoç İndigo Kitap |
289.00 TL
187.85 TL
| 5056 adet Satıldı |
10 |
Yeraltından Notlar Fyodor Dostoyevski Can Yayınları |
115.00 TL
80.50 TL
| 4873 adet Satıldı |