Kategoriler KPSS Kitapları Yayınevleri Yazarlar Mağazalar Çok Satanlar Kampanyalar Yeni ÇıkanlarSipariş TakibiMağaza Aç
ARA
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Orduda Sonbahar ve Ben Gece Kitaplığı

Orduda Sonbahar ve Ben Gece Kitaplığı | 9786254308949
Üretici Liste Fiyatı: 137.00 TL
Kitapseç Fiyatı:90.00 TL
ISBN / BARKOD
:
9786254308949
Mağaza
:
Yayınevi / Marka
:
Yazar
:
Kazancınız
:
47.00 TL
Kazanacağınız Puan
:
90 Puan
Basım Tarihi
:
Sayfa Sayısı
:
71
Kitap Ebatı
:
13,5X21
Kargo İndirimi
:
690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi
:
En geç 09 Mayıs Perşembe gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç
KİTAPSEÇ PAZARYERİ
Tüm satıcılarımız Kitapseç hizmet standartlarını garanti eder.
Ücretsiz İade
Hızlı Teslimat
Müşteri Desteği
Satıcı: KitapSeç
Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi
İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır.
tarafından gönderilecektir.

Orduda Sonbahar ve Ben Gece Kitaplığı

“Eylülden sonrası sonbahar. Sonbaharsa hüznün başkenti… Aşkların gazeller gibi döküldüğü mevsim… Ulugöl’de ayaklarının altında ezilen gazellerin hışırtısıyla muhteşem doğa yürüyüşü… Yason’da -yüzlerce cep telefonuna veya bilgisayara fon olan- muhteşem gün batımı… Eşsiz tablolara esin veren o canım manzaralar… Haşim’in dizelerinde dile gelen gizli bir dil… Tarancı’nın “Ayva sarı nar kırmızı sonbahar” deyişi… Telaşa gark olan bitişlerin ve başlangıçların perdesi… Yeşilin üzerine sarının, kırmızının, turuncunun bin bir tonunun katmer katmer giydirilişi… Sanki yeşilin ilkbahardan kışa uzanan sergüzeştte ünlü bir ressamın fırçasından çıkmışçasına boyanması, bezenmesi…”
Goncagül Ustaoğlu
 
“Denizinin dalgasından mevsimleri okuduğunuz ve taşına toprağına anılarınızı dokuduğunuz bir şehir düşünün. Şehir ki kucağına mevsimleri almış, kimine gurbet kimine sıla olmuş. Bir şehir düşünün, en çok yakışan elbisesinin giymiş nazlı bir genç kız gibi salınan…
Derler ki Ordu’da deniz kolları açık bekler ve her mevsimde şehir, insanıyla kucağına yerleşir Karadeniz’in. Kışsa uyur, yazsa dalgalarıyla oynar, baharsa aşkla coşar, sonbaharsa ömrün hüznünü alır eline, tarar.” (Leyla Yıldırım)     
“Yaprakların yavaştan terk etmeye başladığı fındık dallarına tutunmaya çalışan tekleme bir fındık çizerim. Bir teklemede tuvalime düşer nazlı nazlı esen yel ile cilveleşen daldan. Ve teklemeye uzanan fındık yorgunu, güneş yanığı bir el. Başak sepetine yüklenmiş, belki de gerçekleşmeyecek birkaç tane hayal. Umuttur güz, derim bu resimle.
Fındık veresiye bırakılmış mutluluklar vardır. Aynı yastıkta bir ömür dilekleri ile kurulacak yuvaların sıcacık davetiyeleri dolanır elden ele. Sokaklara yayılan müziğin karşılama sesini, kına gecelerinin yanık türkülerini çizerim. Mutluluk şimdi güz.”
Turan Aksoy
 
Hoynat Adası’nda güneş gizliden doğar Beldibi’nde uzun uzun vedalaşır. Isıtmaz ama üşütmez de sizi. İnce rüzgârı hissedersiniz üzerinizde. Anne yeleği ihtiyaçtır artık. Hazan sarar her yeri mevsim sonbahardır şimdi… Duygusal olmak şehre ayak uydurmak zorunluluktur. Koşmak eğlenmek değil de dostla bir kahve içmek istersiniz. Şairler ayrılığı yakıştırır belki ama muhabbettir bana, dosta sarılmaktır iskelede, veda değil hoş geldin demektir ruhuma.
Yadigâr Padar Karakuş
 
Suyun ressamı Monet resmetmeliydi sonbaharı Ordu’da. Kaçırılacak manzara mıydı yahu bu! Hele de fonda Alpay varsa ve Eylül’de gel, diyorsa tatlı tatlı. Bak şu hayale sen! Hadi canım!..
Hezarfen de arkasına sonbahar rüzgârını alıp süzülmeli miydi yoksa Boztepe’den? Yakışırdı, hem de çok yakışırdı. Yeşilden maviye bir martının özgürlüğüyle kanat çırpmak ve bir tüyün hafifliğiyle bir suya, bir toprağa dokunmak.  Yağmurun da mı müziği vardı bu coğrafyada? Acaba duyar mıydı bunu da o sessiz dünyasında Mozart? Damlalar tuşlara dokunur da günlerce ağlar mıydı Kibele mabedinde?
Özlem Topal
 
Ayaklarım beni doğruca sahile götürüyor. Civil Deresi, sahile doğru kollarını açmış köpük köpük yayılarak akıyor. Onu ihtişamıyla karşılayan Karadeniz, ne kadar hırçın da olsa sesini beton binalar kesiyor. Denizin gerdanında ince dizincik halinde gelen gecen çok; kimi hüzün satıyor, kimi neşe… Benim hüznüm kimin umurunda. Ben de onların arasına katılıyorum.
Seyrani Göl
Bu Ürün Bugün 2 defa
Ziyaret Edilmiştir...
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
1
Kara Delikler Alfa Yayınları Kara Delikler Alfa Yayınları
115.00 TL 86.57 TL
1811 adet Satıldı
3
Türk Dili Tarihi Ötüken Neşriyat Türk Dili Tarihi Ötüken Neşriyat
350.00 TL 262.50 TL
476 adet Satıldı
4
On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi Dergah Yayınları On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi Dergah Yayınları
600.00 TL 450.00 TL
421 adet Satıldı
7
Dahi Diktatör Ali Mehmet Celal Şengör İnkılap Kitabevi Dahi Diktatör Ali Mehmet Celal Şengör İnkılap Kitabevi
140.00 TL 105.00 TL
317 adet Satıldı
8
Eski Türk Edebiyatı Tarihi Mine Mengi Akçağ Kitabevi Eski Türk Edebiyatı Tarihi Mine Mengi Akçağ Kitabevi
195.00 TL 126.75 TL
281 adet Satıldı
9
Halk Hikayelerinin Motif Yapısı Akçağ Kitabevi Halk Hikayelerinin Motif Yapısı Akçağ Kitabevi
200.00 TL 130.00 TL
257 adet Satıldı
10
Günlerin Getirdiği Sözden Söze Yapı Kredi Yayınları Günlerin Getirdiği Sözden Söze Yapı Kredi Yayınları
160.00 TL 112.00 TL
255 adet Satıldı
BAŞA DÖN