16. Yüzyılda Kilis Urfa ve Adıyaman ver Çevresinde Cemaatler Oymaklar Berikan Yayınları

Tarihî olaylar bu günümüzü her yönden şekillendirmektedir. Başka bir ifade ile Tarih, görünmeyen gizli bir güç gibi bizi yönlendirmektedir. Çünkü insan olarak da millet/devlet olarak da tarihten/geçmişten kopmak mümkün değildir. Hal böyle olunca da tarihin günümüzü etkilemesi kaçınılmaz olmaktadır.

Tarihin bu özelliğinden olsa gerektir ki, en fazla ideolojilerin etkisinde kalan veya ideolojiler tarafından istismar edilen bilim dalı olmuştur. En fazla siyasallaşan bilim Tarih olmuştur. Bazı çevreler, kendi kabul ve doğrularım tarihte aramaktadırlar. Oysa bir tarihi konu araştırılırken, önce konu bütün belge ve bilgileriyle araştırılmalı, ondan sonra hüküm verilmelidir. Fakat bu böyle yapılmayıp, bir konu hakkında önce karar verilip sonra tarihte delilleri aranmaktadır. Yani tarih ideolojilerin meşrulaştırma aracı olmaktadır. Devletler/milletler, varlıklarını ve meşruiyetlerini tarihte ararlar, tarihe dayandırırlar. Bundan dolayı Tarih veya tarihî olay/şahsiyet, tabiî olmayan yeni taraflar yaratır. Hatta bu ayrılıklar ve taraflar, geçmişte yaşanan bir olay etrafında gelişir, toplumsal bünyeyi zaafa uğratacak derecede tehlikeli boyutlara ulaşabilir..