Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Adı Olmayan Adam Delidolu

%18
159.00 TL
130.38 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Delidolu Kitap
ISBN : 9786055060657
Kazancınız : 28.62 TL
Kazanacağınız Puan : 130 Puan
Sayfa Sayısı : 248
Kitap Ebatı : 13.5x19.5
Bugün Ziyaret : 17 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 07 Mayıs Salı gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Bu ne kadim bir ağaçmış ki bedeni kesilse de kökleri yok olmadı...

Tiyatro alanındaki akademik çalışmaları, makaleleri ve çeviri eserleriyle tanınan Fırat Güllü`nün, 2018 Tudem Edebiyat Ödülleri`nde dereceye giren romanı Adı Olmayan Adam, Türkiye`de egemen kültüre mensup olmayan her türlü &`;azınlık” kültürünün Türkiyeli olma mücadelesini; İstanbul Ermeni toplumunun kültür hayatından sürgün edilmiş, suskunluğa itilmiş, adı olmayan insanlarından yalnızca biri olan oyun yazarı Arman Vartanyan`ın yaşamından kesitler sunarak paylaşıyor.

Kitabını, hayat mücadelesinden asla vazgeçmeyip yarınlarını aydınlatmayı başaran dirayetli ruhlara ithaf eden yazar, İstanbul`da mümtaz bir çevrede başlayıp Avrupa`da zirve noktasına ulaşan, sanat ve kültürle örülü bir yaşamın tepetaklak oluşuna tanıklık ettirirken, iç içe geçen bireysel trajedilerin de izini sürüyor.

Edebiyatı tarih ve tiyatro ile buluşturarak çok katmanlı bir anlatıya imza atan Fırat Güllü; Oğuz Atay`dan Arman Vartanyan`a Halide Edib`den Zabel Yesayan`a kurduğu bağlarla, kanıksanmış bir suskunluğu bozuyor ve yüzleşilemeyen, tekerrür eden, yazgıya dönüşmüş bir tarihin perdesini aralıyor. Süregiden insafsız oyunu kendi yarattıkları oyunlar aracılığıyla tersyüz etmeye niyetlenen, var olma mücadelesi içindeki farklı karakterleri birer birer sahneye çıkarıyor.

Yaşamımı üç döneme ayırıyorum ben: Tıpkı bir tragedyanın bölümleri gibi prolog, zirve ve düşüşten ibaret. Üç aşamayı da henüz otuz yaşıma varmadan tamamladım ve tragedyam sona erdi. Peki, şimdi ne demeye yaşamaya devam ediyorum o zaman? Kolonos`a sürgüne giden Oidipus`la aynı değil mi kaderimiz?

Her şey bir karşılaşmayla başlar: Birbirini hiç tanımayan, farklı kuşaklardan ve kültürlerden gelen iki adam tesadüfen aynı uçakta yan yana koltuklarda seyahat etmek durumunda kalır. Kısa sürede aralarında güçlü bir diyalog başlayan ikiliden yaşlı olanı, içerisinde Türkçe ve Ermenice yazılmış kişisel notlarının bulunduğu eski bir defteri yolculuk boyunca okuması için genç adama uzatır. Okudukları, genç yolcunun üzerinde kendi hayatından da izler bulacağı derin bir tesir bırakacaktır.

Çokkültürlü bir yaşam anlayışını benimsemelerine rağmen çeşitli nedenlerle suskunluğa itilmiş, toplumun kültür hayatından sürgün edilmiş Türkiyeli bir topluluğun, diğer bir deyişle adı olmayan insanların bu ülkede var olma çabalarını, siyasi açmazlarını, ruh hâllerini ve dayatmacı tutumlara karşı geliştirdikleri tepkiyi ortaya koyan Fırat Güllü bu romanında, her fırsatta &`;sen buralı değilsin” dense de kendini daima &`;buralı” hissedenlerin tanıdık hikâyelerini paylaşıyor.

İstesek de istemesek de gidemiyorduk. Sadece devletlerin sınırları değil, yaşamın öncelikleri, kurduğumuz bağlar, hayallerimiz, anılarımız... Bir şeyler sırtımızdan yakalıyor, peşimizi bir türlü bırakmıyordu.

Bu Ürünü Satan Diğer Mağazalar
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler