Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Ah Şu Ömrümüz Fikri Özçelikçi Ebabil Yayıncılık

%25
80.00 TL
60.00 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Ebabil Yayınları
ISBN : 9786059814904
Kazancınız : 20.00 TL
Kazanacağınız Puan : 60 Puan
Basım Tarihi : 2021
Sayfa Sayısı : 132
Kitap Ebatı : 13x21
Bugün Ziyaret : 2 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 07 Haziran Cuma gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Ah Şu Ömrümüz Fikri Özçelikçi Ebabil Yayıncılık

“Baba ahh!” cümlesi çünkü babası uzakta olduğu sürece yarası daha az kanıyordu çünkü bu yarayı açan, üzerine tuz basarak dağlamaya çalıştığı bu yarayı durmadan kanatan da yine oydu. Çocukluk çağlarında, evlerinde her şey bazen yeşil gibi sakin, bazen de kırmızı gibi yakıcıydı ama her şey çok güzeldi sonuçta… bahar geldiğinde bahçeye çıkıp oyuncaklarıyla oynar, dalları önce çiçeklensin, sonra da çiçekler meyveye dursun diye gözünü erik ağacına diker, minicik meyveye dönüşen erikler olgunlaşsın diye bekler ve erikler yenecek kıvama geldiğinde de yanına bir tuzluk alarak erik ağacının göklere uzanan dallarına tırmanırdı. Kaygan zemini üzerinde tuz durmayan erikten önce küçük bir ısırık alır, sonra ısırdığı yere tuz basardı. Sanki yarasına tuz basardı. Zaman, erik ağacının yeşiliydi o zaman.”
Fikri Özçelikçi, okuyunca şaşkınlık yaşamayacağımız öyküler yazıyor. Kurgusu sağlam, bir örüntü etrafında ufku genişleyen, imgelere yaslanmasını bilen sahici öyküler. Yazarın sıradan hayatlara dokunuşları var öykülerinde. Kitapta öne çıkan, imrenilesi bir şey var ki o da şu; yazar öyküsünü bir yandan gözleme dayandırıyor (bunu yaparken tedaiye açık hatta davetkâr cümleler kullanarak) ama bir yandan da arka planında sürgit, daha bir kül rengi, daha bungun bir çevrimiçi yaşamın da ipuçlarını vererek, bilinç akışı öyküsüne yakınlaşmaktan da kendini alamıyor. Görünen, yani şahit olunanlar ile kendine özgü imajiner dünya arasındaki dengeyi kurabilen yazar, öyküleri sonlandığında mutlaka okuyucunun da yazabileceği bir alan bırakarak başarıyor bunu…
Selim Erdoğan

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler