Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Bana Güneş Çiçek ve Resmini Gönder Destek Yayınları

%30
22.22 TL
15.56 TL
Bu ürün tedarik aşamasındadır
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Destek Yayınları
ISBN : 9786054771943
Kazancınız : 6.66 TL
Kazanacağınız Puan : 15 Puan
Sayfa Sayısı : 456
Kitap Ebatı : 13x19
Toplam Satılan : 2 Adet
Bugün Ziyaret : 5 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : Yaklaşık 2 İş Günü
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Bana Güneş Çiçek ve Resmini Gönder Destek Yayınları

Mahpushanenin ne olduğunu hiç bilmezdim, başı yukarılarda gezip, özgürlüğe kanat çırptığım ilk yıllarda papatyalar ve gelincikler toplar, yeşillerden demetler dağıtırdım. Benim pencerelerim hep maviye ve yeşile açıktı. Ne demir parmaklıkları vardı, ne tel örgüleri. Kapılar sürgülü değildi. Kilit nedir, pranga nedir bilmezdim. Ve hiç kelepçe görmemiştim... Hiç silah patlamamıştı yanı başımda... Hayattan "yaralı" bulunduğum yıllarda, her şeyin altüst olduğunu görecektim... 12'den vurulup "kalben" yere serildiğim günlerde, sıcak bir elin bedenime değmesini bekliyordum. Sonra sadece kendim için yürümeyecektim. Yeryüzü ve gökyüzü dâhil her şeyi paylaşmayı, çirkini ve güzeli tanımak, hayatla kucaklaşmak istiyordum. İstediğim her şey benim değil, bizimdi. Tıpkı diğerleri, büyümeye kuşanmışların yaptığı gibi yılkı atına binmiş, doludizgin gidiyordum. Yıldızlara, denizlere, nehirlere, sevgilere ve tabii ki ihanetlere...

Dur durak bilmez ve hesaba gelmez hayatı başkalarında aradığımda, doğrusu bu ya, bir hayli şaşırmıştım. Çektiğim çilenin, hesabını verdiğim hayatımın "ışık düşmeyen" bölümünün, onların yaşadıklarının yanında bir hiç olduğunu fark ettim. Hasret çekmek kadar hasret çektirmek de anlatımda güçlük çekilen bir duyguydu. Belki de yakınlara verilmiş ama adı konmamış bir cezaydı bu. Hasret çekmek, hasret çektirmek kadar, ihtimal ki, kesinleşmemiş bir müebbetti. Onlar kelepçeden bilezik, urgandan kolye taşıyorlardı. Hasret satırları tahdide tabiydi ama sevgilerine gem vurulamazdı onların. Hayatın bilinmezliği içinde mevkuf olarak kalmışlardı. Oysa çok şey bekledikleri yoktu dışarıdan. "Bana güneş, çiçek ve bir de resmini gönder"den gayri.
(Tanıtım Bülteninden)

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler