Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Bana Öyle Tuhaf Bakma Fulya Bayraktar Nota Bene Yayınları

%25
135.00 TL
101.25 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Nota Bene Yayınları
ISBN : 9786052601617
Kazancınız : 33.75 TL
Kazanacağınız Puan : 101 Puan
Sayfa Sayısı : 96
Kitap Ebatı : 13x19
Bugün Ziyaret : 9 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 22 Mayıs Çarşamba gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Bana Öyle Tuhaf Bakma Fulya Bayraktar Nota Bene Yayınları

“Tuhaf” çoklu, göreceli bir kavram. Yere ve zamana göre değişen, adeta yaşayan bir kelime. İçinde yadırgamayı, önyargıyı, sevgisizliği ve şaşkınlığı taşıyor. Bu yüzden tuhaf sayanın bakışı tuhaf oluyor, tuhaf gözle bakılan tuhaf kaçıyor, belki de tuhaf bakan kişi bir tuhaflık taşıyor...

Tuhaflık nerede başlar, nerede biter? Sınırı var mı? Neye, kime göre tanımlanır tuhaflık? Tuhaf demek, “başka” demek midir? Bu kavram gittikçe ötekileşiyor. Oysa tuhaflık, bir nevi ele avuca sığmazlık, farklılık, belki biraz derinlik ya da istenmeyenden kaçma isteğine dayanan farkındalık…

Fulya Bayraktar, öyküleri yoluyla “Bana Öyle Tuhaf Bakma” derken tuhaflığı, birbirimizi dinlemeye, anlamaya bir yol açmanın döşeme taşı olarak kullanıyor. “Tuhafamaneden” de diyor öykülerinde, “ama”ları, “neden”leri kullanmadan farklılıkları, başkalıkları kabullenmenin bir yolu olması gerektiğini de hissettiriyor. Çünkü olağan hayatların içinde sıradan günler yaşayan insanların ufacık fark edişleri, küçücük isyanları, sessiz serzenişleri bile onları “tuhaf” yapmaya yetiyor. Oysa tuhaf da insan coğrafyasında bir ülke. Öykülerde, tuhaf görünmekten çekinen, çekinmeyip olabilecekleri göze alan, bozkırın sıkıcı yaşamına sığamayan insanlarına dokunuyoruz.

Fulya Bayraktar, gri bir kentin bürokratik, soğuk ve boğuk atmosferinde, istemedikleri bir yaşam süren, çoğu kez de bunun farkında olan insanları anlatıyor. Her biri bize tanıdık gelen kahramanlarına, “Bana Öyle Tuhaf Bakma”yın dedirtiyor. O anda biz tuhaf gözlerle bakıyoruz onlara… Çünkü yazar bize ricasını tersinden sunuyor.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler