Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Cam Mimarlığı Arketon Yayıncılık

%15
240.00 TL
204.00 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Arketon Yayıncılık
ISBN : 9786056959547
Kazancınız : 36.00 TL
Kazanacağınız Puan : 204 Puan
Basım Tarihi : 2020
Sayfa Sayısı : 156
Kitap Ebatı : 15.5x23.5
Toplam Satılan : 1 Adet
Bugün Ziyaret : 13 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 20 Haziran Perşembe gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Bruno Taut`a adanmış "Cam Mimarlığı" şimdi Türkçe... Paul Scheerbart`ın Bruno Taut`a adadığı "Cam Mimarlığı", Hüseyin Tüzün`ün Türkçesiyle, Arketon kitapları arasına katıldı. Scheerbart`ın 1914`te kaleme aldığı "Cam Mimarlığı" büyük yankı uyandırmış, Bruno Taut da, aynı yıl gerçekleştirdiği ünlü Cam Ev`i Scheerbart`a ithaf etmişti. Walter Benjamin`in de yazılarında pek çok kez bu kitaptan söz ettiği biliniyor. Benjamin`in "Deneyim ve Yoksulluk" başlıklı metni, yine Hüseyin Tüzün`ün çevirisiyle, kitapta önsöz olarak yer aldı. Yüz on bir kısa metinden oluşan, yazarın her metni romen rakamıyla ve bir başlıkla tanımladığı "Cam Mimarlığı" -Scheerbart`ın mimar olmamasına karşın- vizyoner bir bakış taşıyor.

Erdem Ceylan, kitaba yazdığı "Kült ile Kültür Arasında Kırılan Cam: Paul Scheerbart" başlıklı kapsamlı metninde, hem yazarı, hem de bu çalışmasını özgün bir bakışla ele alıyor. Walter Benjamin, bu kitap üzerine yazdığı metinde şöyle diyor: "Scheerbart en büyük önemi, insanlarını ve –onları örnek alarak– yurttaşlarını kendilerine layık konutlara yerleştirmeye veriyor, Loos ve Corbusier`nin bu arada inşa ettikleri yer değiştirebilen hareketli cam evler gibi. Camda hiçbir şeyin tutunamaması, öylesine sert ve pürüzsüz bir malzeme olması boşuna değil. Aynı zamanda soğuk ve tarafsız. Camdan nesnelerin `aura`sı yoktur. Cam zaten gizemin düşmanıdır. Mülkiyetin de düşmanıdır.

Büyük yazar André Gide bir keresinde şöyle demişti: `Sahip olmak istediğim her nesne ışık geçirmez oluyor.` Yoksa insanlar acaba yeni bir yoksulluğun inananları oldukları için mi Scheerbart gibi cam yapıları düşlüyorlar? Ama belki burada yapılacak bir karşılaştırma kuramdan daha fazlasını söylüyordur. Birisi 1880`li yılların kentsoylu odasına girse, belki de odanın yaydığı bütün o `rahatlıkta`, `senin burada işin yok` izlenimi en güçlü olanıdır. Senin burada işin yok –çünkü burada oturanın, pencere içlerindeki biblolarıyla, koltuklardaki küçük örtüleriyle, pencerelerin üzerindeki saydam malzemeyle, şöminenin önündeki paravanla ardında izini bırakmadığı tek bir yer yok. Brecht`in güzel bir sözü yine yardımcı bu konuda, hem de çok: `Sil izleri!`– `Kent Sakinleri İçin Okuma Kitabı`nın ilk şiirinde yinelenen dize.

Burada, bu kentsoylu odasında karşıt davranışlar alışkanlık haline geldi. Öte yanda `iç mekân` o evde oturanı, alışkanlıkları son sınırına kadar kabullenmeye zorluyor; bunlar orada oturanın kendinden çok, yaşadığı iç mekâna uyan alışkanlıklardır. Evde bir şey kırılınca, ev sakinlerinin pelüşlü odalarında içine düştükleri o saçma durumu hâlâ anımsayan herkes bunu anlar. Öfkeleniş tarzları bile –artık yavaş yavaş körelmeye başlayan bu ani ve şiddetli coşkuyu ustaca canlandırabildiler– özellikle, `yeryüzündeki günlerinin izleri` silinmiş bir insanın tepkisiydi. Bunu Scheerbart camıyla, Bauhaus da çeliğiyle başardı: İz bırakmanın güç olduğu mekânlar yarattılar. `Bu söylenenlerden sonra`, diye açıklıyor Scheerbart bundan yirmi yıl önce, `herhalde bir cam kültüründen söz edebiliriz. Cam ortamı insanı tamamen değiştirecektir.`"

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler