Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Çam Pürleriyle Namrun Metis Yayınları

%20
92.00 TL
73.60 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Metis Yayınları
ISBN : 9789753163022
Kazancınız : 18.40 TL
Kazanacağınız Puan : 73 Puan
Basım Tarihi : 2024
Sayfa Sayısı : 136
Kitap Ebatı : 13 x 19,5
Bugün Ziyaret : 2 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 09 Mayıs Perşembe gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Çam Pürleriyle Namrun Metis Yayınları

"küresel pandeminin başlangıcından sonra yıllardır yüzünü göremediğim, yüzüne hasret kaldığım Namrun yaylasına gittim, daha doğrusu çocukluğumun yaylasına, ilk göz ağrıma geri döndüm. Tarsus’un yaylası Namrun, deniz seviyesinden 1100 m yükseklikteki, Çukurova’nın alev topuna benzer havasından kaçacağınız Toroslar’ın en yüksek bölümü olan Bolkar Dağları’nın eteklerinde yeşil, yemyeşil bir dünyadır. yeni, “modern” ismi Çamlıyayla, ama ben bu isme hiç alışamadım. yabancılaştırma efekti taşıyor bu sözcük, resmi tarihin hoyratlığının simge ismi oluveriyor zihnimde. Türkçeleştirmenin hafızayı silme gayretinin bu emareleriyse on altıncı yüzyıldan itibaren kullanılan ismiyle Namrun’un yeşil doğasına uyuyor da uymuyor, neyse ki oraya hiç yerleşemiyor.  
 
"Namrun’a son gidişim bir geri dönüş hikâyesi olacaktı, daha yola çıkmamışken bunu biliyordum. tıpkı eski çocukluk günlerindeki gibi üç ay kaldım Namrun’da, temmuzda gidip ekimde geri döndüm. kısmet o güneymiş, demek isterdim ama değil. kültürel bir karabasanın dünyayı ev bellediği geniş bir zamanda aklıma Namrun’un düşmesi, yüzümü belli bir tarihsel zamanın ve o zamanın vadettiği doğaya çevirişim tesadüfi olamazdı. 
 
"yaylada düşünürdüm. doğa da düşünür. en iyi doğada düşünür insan. 
 
"anneannemlerin yayla evinin büyük odasında koyu ahşap çerçeveli bir ayna asılıydı. televizyonlu odada duran sırları az biraz dökülmüş bu eski aynada kendime bakmaktan çok yüzeyindeki kat kat olmuş çizgileri tarihin çizelgesi gibi dikkatlice okumaya çalışırdım. hayat su gibi mi akmıştı? aksa bile geçip gitmemiş diye düşünürdüm. harelenen aynanın yüzeyindeki çizgileri kaybetmemeye çalışan gözlerim aynadaki sırların kuyusuna düşüverirdi. hayat bir sır mıydı?"  
 
 
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler