Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Çukurova Sıla Ben Gurbet Karahan Kitabevi

SÜPER FİYAT
10.00 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Karahan Kitabevi
ISBN : 9786059374224
Kazanacağınız Puan : 10 Puan
Sayfa Sayısı : 128
Kitap Ebatı : 14x21
Stok : 2 adet var
Toplam Satılan : 1 Adet
Bugün Ziyaret : 3 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : 24 Saatte Kargoda
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

On dördümde bir yaban çiçeğiydim, bir çekimlik taze gül kokusu. El değmedik bir damla berrak su sabah çiylerinden. Ürkek sarıasma; yuvasından uzak. Suya yenice düşmüş nilüfer; kurbağadan korkan. Asmasız koruk; er-mekten tedirgin. Bir tutam mavi ay ışığı; kırılgan. İnceden bir delikanlı; çakır, sarışın, dik baş. On dördümde bir gurbet ezgini Adana‟da.

Gurbetçilikte tez büyürmüş insan, ben de hızla büyüyecektim. Daha gelir gelmez Tanrı‟nın kaybedip Allah‟ın kazandığını, Nihal Atsız‟ın siyaset oyununda nasıl yandığını görecektim.

Keyiflenince “allöş”, su içer gibi “lan” ama illa ekmeği bölüşür gibi “gardaş” demeyi, tabla kebapçılarından yeşil liğime turunç sıkıp turşu sulu, “deneli” şalgamla kebap yemeyi, Pekçabuk‟tan gömlek, Şahan‟dan kundura giymeyi, İstiklal Mahallesi‟yle Eskiistasyon‟un yazlık sinemalarında “Bade” gazozu içip çekirdek çintmeyi, iponu, façayı, kelleyi, paçayı, Adana sokaklarında kızlara laf atılmayacağını, öfkesi ani “del‟aanlı”lara kafa tutulmayacağını burnuma yediğim bir kafayla, barışmayı dövüştük-ten sonra içtiğimiz çayla, İnce Cumali‟yi, Asfalt Rıza‟yı, Garagatur Duran‟ı, Kuruköprü‟de şeker kamışı somurmayı, Lunapark‟ta tek saçmayla Kent, Pallmall vurmayı, rakı içerken kaçıncı kadehte, hangi şarkıda, kimin şiirinde durmayı, yaban elde insanın harçlıksız kaldığını ve Adana‟nın yollarının taşlık olduğunu; horoza “horuz”, bisi-klete “teker” demeyi, Erkek Liseli iken maçlarda Kız Lisesi‟ni desteklemeyi, Emirgan Çay Bahçesi‟ni, Mavi Köşe‟yi ve dizimin altına mendil serip kırk yıllık külhanbeyi gibi of çekmeyi öğrenecektim.

Kışlık Ünal, Çelik, Lüks, Asri, Erciyes sinemalarını, Alsaray‟ın “Love Story” ile açılışını, Arzu‟da “Emmanuelle”in dökülüp saçılışını görecektim. Bir gece yarısı Havuz Pavyon‟un kapısında fedailere toslayınca az kalsın korkudan ölecektim.

Orhan Kemal‟i, Yaşar Kemal‟i, Muzaffer İzgü‟yü, Demirtaş Ceyhun‟u, Yılmaz Güney‟i, Abidin Dino‟yu, Yılmaz Duru‟yu, Nihat Ziyalan‟ı, İrfan Atasoy‟u, Melek Görgün‟ü, Bilal İnci‟yi, baharda okulu kırıp Baraj‟da çimmeyi, bici biciyi, elvan çeşit böcüğü, Halit Araboğ lu‟nu, yeni yetme Müslüm Gürses‟i, İzzet Altınmeşe‟yi, Mahzuni Şerif‟i tanıyacaktım. “İnce Memed” olacaktım “Apti Ağa”lara karşı, “Boynu Bükük Öldüler”le boyunların nasıl büküldüğünün ve yoksulların zorlu hayat fırtınasında hazan yaprağı gibi nasıl döküldüğünün, Karac‟oğlan şiirinden Ercan Kont‟un sesiyle kızların gözünde nasıl emmi olunduğunun ve makkapla sakalın nasıl yolunduğu-nun farkına varacaktım. “Sevda Yüklü Kervanlar”ı, “Bir Dilim Beyaz Peynir Yarım Şişe de Şarap”ı, “Amerika Katil Katil”i kişisel marşım sayacaktım.

Pansiyonda yan yana ranzalarda yatacaktım “hemşe-rim” Ramazan‟la.
Aynı sırada oturacaktım Muhlis ve Aydın‟la.
İlk şiir karalamalarım, ilk sevda yaralarım…

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler