24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Dikenler Sarayı Yitik Ülke Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Kadir Aydemir'den Büyülü Bir Şiir Yolculuğu
"Gölün tuzdan kadehi / Sızmış oraya gezgin gece / Yankının kovuğu, / Camdan okları güneşin / İki ay mı var gökte? / Biri daldaki kuşun gözü."
Kadir Aydemir'in "Oradan, Uzaktan" başlıklı şiirini okuduğumda, şaşırtıcı bir olup bitmişlik duygusu yaşadım. Sessiz, ama kendilerini duyuran şiirlerdi önümdeki toplam. Sözü alabildiğince damıtıyor, bir anlamda eksiltiyor, doğrudan imgenin bilinçdışı anlamına ulaşmayı istiyor görünüyor Aydemir. Derrida'nın "şiire özgü" (poematique) diye tanımladığı olguyu fark etmişe benziyor.
"Ne kadar güzelsiniz!
dedim
Mısır püskülüne."
Hepsi bu işte. Küçük, gündelik ayrıntıları kullanıyor elbet, ama o bildik, öyküsel ayrıntıyı silerek kullanıyor.
"Ölüm:
Kapının önünde,
Ne çok ayakkabı!"
Dramatik gerilimi olağanın, sıradanın içine yerleştiriyor şair: "Kapının önünde,/ Ne çok ayakkabı!" Okur yazacaktır öykünün gerisini ya da öncesini. Şiirin anlatmadığında, söylemediğinde, bir ayrıntıda değinip geçtiğindedir asıl gerilim. Gerçekten de Aydemir, bir olguyu, bir duyguyu, bir nesneyi doğrudan tanımlamıyor, betimlemiyor; bir izlenim uyandırıyor sadece, birebir karşılığı olmayan bir izlenim...
Ataç, çok yıllar önce, bir yarışmada "zarını" Turgut Uyar için atmış ve Uyar, Türk şiirinin doruklarından biri olmayı başarmıştı. Şiir, nankör bir sanattır. Kimi zaman insanı bırakıp gider. Birçok şair farkına varmaz ama bunun. Dileğim, Aydemir'in ve şiirin birbirini terk etmemesidir.
Attığımız zar, Türk şiirine iyi bir şair kazandırmış olsun.
Ahmet Oktay
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|