Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Dinsel İdeoloji ve Gönüllü Kulluk Kenttanrıcılıktan Tektanrıcılığa İmge Kitabevi

%15
163.00 TL
138.55 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : İmge Yayınları
ISBN : 9789755339542
Kazancınız : 24.45 TL
Kazanacağınız Puan : 138 Puan
Basım Tarihi : 2021
Sayfa Sayısı : 378
Kitap Ebatı : 13x19
Toplam Satılan : 2 Adet
Bugün Ziyaret : 11 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 18 Mayıs Cumartesi gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Dinsel İdeoloji ve Gönüllü Kulluk Kenttanrıcılıktan Tektanrıcılığa İmge Kitabevi

Yazarın Kemirgenlerden Sömürgenlere İnsanlık Tarihi (İmge, 2006) yapıtında, insanlığın, “Biyolojik Evrim” kalıtı temelleri üzerinde yükseltilen “Kültürel Evrim” kazanımları, daha çok “maddesel kültür” perspektifinden yaklaşılarak anlaşılıp anlatılmaya çalışılmaktaydı.
Bu tarih anlayışını yazar, Kenttanrıcılıktan Tektanrıcılığa Dinsel İdeoloji ve Gönüllü Kulluk (İmge, 2021) yapıtında bütünleştirerek şöyle tamamlamakta:
Tarihe “simgesel/düşünsel kültür” birikimi açısından yaklaşılıp, düşünceler ve inançlar, çağımızın sorununa (yarışmacı/savaşçı insan ilişkileri) ve toplumumuzun saptırıldığı (siyasal islam) çıkmaz sokağına dek “dinsel ideoloji” ana akımı üzerinden izlenmekte.
Bu yolda işe, ilk (sanal) insan topluluğunun ilkel insanının, ilk maddesel aracını (mızrak) yontarken, onun imgesini/simgesini kafasında yaratıp belleğine attığı varsayımıyla başlanmakta. Böylece insanın yeryüzüne, hem nesneler hem simgeler evreninde, hem (acılarıyla, tatlılarıyla) geçmiş zaman hem (korkularıyla, umutlarıyla) gelecek zaman atmosferi içinde yaşayabilen bir varlık olarak adımını attığı görülmekte. İnsanın, hem düşünce hem duygu organı olan neokorteksli beyniyle kendisini hem dinsel/metafizik duygulara ve inançlara hem rasyonel/bilimsel düşüncelere ve umutlara götürebilecek sınırsız bir bellek ve anımsama yetisi taşıdığı ileri sürülmekte.

Asalak avcı-toplayıcı geçim biçimi yaşanan dönemlerde yaşamsal sorunlarına (açlık, üreme, yaşarkalma) doyurucu çözümler üretmeye yeterli olmayan ilkel kültürlü topluluk insanının, “gerçeklik dünyasında” çözemediği sorunlarına, “analoji mantığı” ekseninde döndürdüğü “sihirsel düşünüş ve kültür” ile çözme umuduna kapılışı betimlenmekte. Bu yolda arkeolojik ve antropolojik veriler izlenerek, tutumu şöyle yansıtılmakta: “Düşmanına diş geçiremeyen kuklasına şiş geçirir” ve “insan simgelerle savaşır, simgelerle sevişir!”

Uygar toplum (kentli, katmanlı, devletli, eşitsizlikçi toplumlar) dönemi üstyapısının, “tümdengelim mantığı” temeline dayandırılan inançlarla örüldüğü belirtilmekte. İnsanın ve toplumun kendisini “bilen ve bildiğini bilen tek gerçek özne” yapan özelliğinin, gerçekliği bilme ve onu kendi bireysel ve topluluğunun “kolektif eylemi” ile değiştirebilme yetilerinin yadsınıp elinden alınarak “Rab” (Efendi) denen sanal        aşkınöznelere sunulmasıyla kul/köle konumuna düşürülmesinde kullanılan “dinsel ideolojinin işlevi” üzerinde odaklanılmakta. Bu noktada, insan anlayışında, insanlığın ilk sınıflı uygar toplumlarının görüldüğü Mezopotamya’da Sümer/Babil Yaratılış Mitosu içinde, insanın “tanrılara” hizmet/kulluk etmesi amacıyla ve “balçıktan” (Tevrat, Yaratılış, 1:27; Kur’an, Secde: 9) yaratılışı inancına demir atıldığı gösterilmekte. Bu yaratılış inancının imparatorluk ideolojisi işlevi görecek Tektanrıcılığa, olduğu gibi, biçimi (balçıktan yaratılma) ve içeriği (tanrılara/tanrıya kulluk etmesi amacı) ile kopyalanarak geçirilişi ortaya konmakta.

Kitabın sonuna koyduğu EK içinde yazarın “Bilimsel Düşünüş Yöntemine Bir Katkı Denmesi” de bulunuyor.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler