Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Eros ve Uygarlık İdea Yayınları

%25
320.00 TL
240.00 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : İdea Yayınevi
ISBN : 9789753971874
Kazancınız : 80.00 TL
Kazanacağınız Puan : 240 Puan
Sayfa Sayısı : 184
Kitap Ebatı : 14x21
Toplam Satılan : 1 Adet
Bugün Ziyaret : 5 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 24 Mayıs Cuma gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Eros ve Uygarlık İdea Yayınları

Herbert Marcuse (1898-1979) felsefe doktorasını Freiburg Üni­versitesinden aldı. 1920’de Heidegger’in Varlık ve Zaman’ını oku­duktan sonra aynı üniversiteye dönerek Heidegger ile çalıştı. 1933’te Frankfurt’ta Marxist eğilimli Toplumsal Araştırma Kuru­muna katıldı. 1940’ta ABD uyruğuna geçti ve II. Dünya Savaşı sıra­sında US Office of Strategic Services’te (CIA’in önceli) Almanya hakkındaki istihbarat raporlarının analizinde görev aldı. 1952’de politik kuramcı olarak meslek yaşamını Columbia, Harvard, Bran­deis ve son olarak California Üniversitelerinde sürdürdü. Marcuse tüm Marxizmine karşın des­potik kutarıcı rolünü üstlenmedi. “Yeni solun babası” olarak görülmekten de hoşlanmadı ve bu adlandırmayı reddetti.

Soğuk Savaş ikliminde yazılan Eros ve Uygarlık (1955) “deneysel bir inceleme” karakterini taşır. Ek olarak bir “eleştiri” karakterini de taşır. Bir inceleme olarak, ruhbilimsel kategorilerin bundan böyle “politik kategoriler oldukları” ve bugün “Eros uğruna kavganın politik kavga” olduğu görü­şünü öncülü olarak alır. Bir eleştiri olarak, Freud’un ruhçözümleme kuramının yazarın kişisel perspektifinden bir yorumunu sunar.

İçgüdünün ve onun ayrışma ürünleri olan ruhsal belirlenimlerin “politik” işlev kazanması tarihte sürpriz bir fenomen, neredeyse tarihin kendisinin yolunu şaşırması gibi birşeydir. Bu olgu istenci insan tarihinde belirleyici etmen olmaktan çıkarır. İnsanlığın yazgısına karar verecek olan etmen bundan böyle Eros ve Ölüm İçgüdüsü arasında yer almakta olan çatışmada üstünlüğü ele geçirecek olan yandır. Ve bu özsel olarak erotik kavganın sonucu bir olumsallık sorunudur.
Marcuse’nin eleştirel çözümlemesi tarihin sürecinde olduğu gibi Freud’un metapsikoloji­sinde de kimi uyarlamaları gerektirir. Ruhçözümleninin birincil kavramı olan baskı kavramı Marcuse’nin fenomenolojik-ontolojik yorumunda politik baskı olarak yeniden formüle edilir. Buna göre “bilinçsiz” olanın yeri bilinç tarafından, hiç olmazsa ön-bilinç tarafından alınır. (Daha sonra kimi yorumcular daha da radikal bir yaklaşımla bilinçaltınnın yapısının “dilin” yapısı ile bir olduğunu söyleyeceklerdi.) Bu bilinçli politik “baskı” bilinçsiz yığınları ve kitleleri özgür istenç kavramından bağışlar, tarihi öznesiz bırakır, yurttaş toplumunu gereksiz bir kurguya indirger, ve sonuçta kitle demokrasisi yalnızca “baskının içe yansıtılmasının aracı” olur. Bireyler kitlesel tüketim süreçlerine uyarlanırken, toplum moral olgunluktan ve sorumluluktan yoksun bir kitle olarak sürekli manipülasyon altında tutulur ve Devlet egemenlik Logosunun sindirme aygıtı olur. Tarih dünya-tininin tarihi değil ama özgürlüğe yeteneği ve hakkı olmayan bir insanlık üzerindeki egemen Birin komplosudur. Her nasılsa, bir içgüdü simgesi olarak Eros kavgacı bir Erosa dönüşecek ve Logos ile hesaplaşacaktır.

- Aziz Yardımlı

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler