Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Filozofça - Dil Felsefesi Belge Yayınları

%15
180.00 TL
153.00 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Belge Yayınları
Yazar : Mehmet Akkaya
ISBN : 9789753440998
Kazancınız : 27.00 TL
Kazanacağınız Puan : 153 Puan
Basım Tarihi : 2011
Sayfa Sayısı : 270
Kitap Ebatı : 13.5x19.5
Bugün Ziyaret : 3 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 02 Mayıs Perşembe gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Felsefecilerimizin dile ilgisi, Batı filozoflarının dille ilgilerine paralellik gösterir. Özellikle Macit Gökberk, dili toplumsal ilişkiler bağlamında ele almayı denemiş olsa da; gerçekte toplumsal ilişkilerden, yeni kurulan Cumhuriyet Türkiyesi`nin dile dair sorunlarını anlamıştır. Bedia Akarsu ise yöntem olarak, Batı filozoflarının dile uyguladıkları yöntemi anlamış ve konu olarak da Humboldt`u seçmiştir. Ö. Naci Soykan, kendine özgü terimlerle soruna yönelmiş, bunu yaparken de Batılı filozoflarla polemikler yapmış ve sonuçta dile Batının baktığı yerden bakmayı tercih etmiştir. Taylan Altuğ, dil çalışmalarının çoğunu Batılı filozofları değerlendirerek ortaya koyarken Erkut Sezgin de bu geleneğe uyma gereği duymuştur. Sezgin, dili pratik ve her türlü eylem süreçleriyle ilişkiye sokması bakımından ilginç bir noktada dursa da tüm felsefecilerimizde olduğu gibi dili, antropoloji, sosyoloji ve psikoloji açısından ele almayı yeğlememiştir. Aynı sorunu ikinci bölümde ele aldığımız Nermi Uygur için de söylemek olasıdır.... Sovyet dil felsefecileri, Marksist bir dil felsefesi kurmak üzere kolları sıvadıklarında tarih 1920-1930`lu yılları gösteriyordu: Bakhtin, Jakopson, Voloşinov Kitabın ilk bölümünün son üç yazısı, sorunun Marksizmle bağlantısını kuran çalışmalara ayrıldı. Hem karşılaştırma yapmak hem de dil konusuna daha fazla malzeme bırakmak için bu yönteme başvuruldu. Analitik felsefenin; ayrıştırma alışkanlığına karşı Marksizmin genel bir duruşu olduğu bilinir. Gerçek olanla rasyonel olanın birbirinden ayrı düşünülmesi ve ele alınması diğerleri gibi M.Cornforth`un da kabul edeceği bir mantık değildir. Gerek Cornforth gerek Stalin ve özellikle de Voloşinov, dile diyalektik yöntemi uygulayarak, soruna öznel bireyci ya da soyut nesnelci yöntemle bakan dil filozoflarından ayrılmaktadır. Marksist perspektife göre analitik bakmak olguyu ya da cismi-parçalamak ve bunun yalnızca bir parçasıyla ilgilenmek demektir, üstelik onun diğer unsurlarla ilişkisini paranteze alarak... Filozofça Dil Felsefesi, bu parantezleri yeniden açıyor.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler