Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Gece Atilla Barışer Kibele Yayınları

%25
26.00 TL
19.50 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Kibele Yayınları
ISBN : 9786059467292
Kazancınız : 6.50 TL
Kazanacağınız Puan : 19 Puan
Sayfa Sayısı : 128
Kitap Ebatı : 13x19
Bugün Ziyaret : 13 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 14 Mayıs Salı gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Gece Atilla Barışer Kibele Yayınları

“Yara beyanı” olarak da okunabilecek “Gece” romanı daha başında, okuru, “ölü beden” ile “canlı bir beden”in hikâyesi üzerinden gerçeküstü bir mecra dolayımıyla Sofokles’in ünlü Antigone tragedyasına kadar götürüyor. Ama sonrasında “çıplak gerçekleri” okurun yüzüne “şak” diye vurarak, belki bir “yüzleşme” ihtimalini murat ediyor. Ulus-devletler, kendi ölülerini kutsayıp ölümü ulusal kimlik inşasının ayrılmaz bir parçası olarak kurarken, “ötekilerin” ölü bedenlerinin “anlam ve değere” dönüşmesini engellemek için onları sembolik ve politik olarak da öldürmek ister. Bu,ölüleri mezardan, yakınlarını da yastan mahrum bırakma “insanlıktan çıkarmadır.” Benjamin’in “Yenildiklerinde ölüler bile düşmanının öfkesinden kurtulmayacaktır” cümlesi, dini teamüllerin bile hiçe sayıldığı bir histeriyi anlamamızı kolaylaştırır.

...Kaldırıp usulca cesedin sırtını bir ağacın ince gövdesine yasladı. Cesedin boynu yana devrildi, sonra sol omzunun üstüne düştü. Bir dünyayı bir ince ağacın gövdesine nasıl yaslarsın. Bir ince dal bir dünyayı nasıl taşısın...

Çakmağını çıkardı, yaktı, çakmağın alevi yüzünün çizgilerini geceye gösterdi. Gözlerini kapattı ve yüzünü cesede çevirdi. Gözlerini açtı. Elindeki çakmakla beraber cesedin yüzüne doğru eğildi. Çakmağı çaktı. Cesedin yüzü aydınlandı. Vah canım, uyuyor. Çok yorulmuş. Çakmağın ışığını alnından boynuna kadar hızla indirdi. Boynundaki gül dövmesinin üzerinde durdu. Biliyorum, sen demiyorsun ama yüzünden belli, hala acı çekiyorsun. İşte buna dayanamıyorum çocuk. Bu kahredici, bu yıkıcı. Her şeye dayanırım da bir ölünün acı çekmesine dayanamam... Cesedin bir kolu gövdesinin altında kalmıştı. Yavaşça omuzlarını tuttu, kaldırdı, kolunu çıkardı, yanına uzattı…

“Bak üzülme çocuk! Seni de diğer misafirlerim gibi, yıkayacağım, bir fatiha ile beraber gömeceğim.” Gözü yine ölünün sol omzundaki gül dövmesine takıldı, düşünceli uzun uzun baktı. Peki ölünün omzundaki “gül” dövmesi bize neyi anlatıyor?

İzmir’deki sevgiliyi…

Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler