Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Kalekale Literatür Yayıncılık

%20
145.00 TL
116.00 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Literatür Yayıncılık
Yazar : Fakir Baykurt
ISBN : 9789750407154
Kazancınız : 29.00 TL
Kazanacağınız Puan : 116 Puan
Sayfa Sayısı : 175
Kitap Ebatı : 135x215
Bugün Ziyaret : 2 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 30 Nisan Salı gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

 Kalekale Literatür Yayıncılık

Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

İlk basımı 1978’de yapılan Kalekale’yi yeniden okurla buluşturuyoruz:

Kamyon daldı duvardan içeri. Yarıya inmiş samanlıktan geçti, danalıktan çıktı. Avlunun ta dibine, oturdukları odanın önüne gelip durdu. Geçtiği yerlerde duvar, direk bırakmadı dikili. Çivileri bile söktü. Kattı karıştırdı ortalığı. Ne farları kaldı, ne camları. Ne boyası, ne boncuğu, dikiz aynası, kilometresi, yakıt göstergesi filan yamuldu, yılıktı adamakıllı. Bereket motor kendiliğinden durdu. Kalekale’nin durdurması olanaksızdı.

 

Kürüş İbrahim’in karısı, hayatta yamalık yamıyordu. Önce deprem oluyor sandı. Sonra, “Heralım dünyanın sonu geldi, köy yıkılıyor!” diye düşündü. Sonra Kulakçı Salim’in kamyonu burnunun dibine kadar gelmiş görünce düşüp bayılayazdı. Direksiyonda Kalekale’yi görünce de önü aydınlandı. Topladı kendini. “Vaaay eşeğin dölü vaaay! Babandan habersiz aşırdın değil mi kamyonu? Yıktın evimi, yurtsuz yuvasız koydun çoluk çocuğumu! Vaay Kalekale gibi adı batası vaay!” Sonra baktı boynu bileği çizik sıyrık içinde, alnı avurdu kan, hem de beti benzi uçup gitmiş, arpa samanı gibi sarı bir yüzle titreyip durur; acıdı. Fırladığı gibi sol kapağın kulpundan tuttu, açtı, çekip çıkardı çocuğu. “Gel yavru, gel yanıma! Gel de dik dur! Dik dur, hemen yıkılma bakalım!” dedi.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler