Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Karabatak 65 Sezai Karakoç ve Dirilten Şiir Albaraka Yayınları

%25
30.00 TL
22.50 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Albaraka Yayınları
ISBN : 9772146916002
Kazancınız : 7.50 TL
Kazanacağınız Puan : 22 Puan
Sayfa Sayısı : 222
Kitap Ebatı : 19x27
Stok : 1 adet var
Bugün Ziyaret : 2 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : 24 Saatte Kargoda
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Karabatak 65 Sezai Karakoç ve Dirilten Şiir Albaraka Yayınları

Hızır’a sahilde randevu veren bir şair, diriltici şiiri arıyor demektir. Deniz kıyısında buluşmak istemektedir onunla çünkü deniz sonsuzluğu, su hayatı imlemektedir. Büyük bir randevudur bu. Büyük ve sürekli. Bir kere görüşmek yetmez hayır, kırk düğüm atılacaktır çözülmesin diye kutsal akit. Kırk defa Yenikapı sahiline yürüyecektir şair, kırk altın saat elde edebilmek için. Marcel Proust, “Yakalanan Zaman” romanında “Bir saat, sadece bir saat değildir, kokularla, seslerle, projelerle ve iklimlerle dolu bir kaptır. Gerçeklik dediğimiz şey, bizi aynı anda sarmalayan bu izlenimlerle hatıralar arasındaki bağlantıdır,” derken acaba sanatın yeryüzü bütünlüğü içinde “Hızır’la Kırk Saat” şiirinin oluşumuna dair bir ipucu mu veriyordu bize.
 
Mıknatısın yanında duran demir, mıknatıs gücü kazanır. Şiirin dirilişini insanlığın dirilişinde gören bir şairin hayalde dahi olsa Hızır’la bir araya gelmesi, ondan ödünç aldığı bir kâse âbıhayatla Tanrı’nın çölleşmiş/çölleştirilmiş beldelerine yolculuk yapması arayış kurgusunun ne müstesna bir örneğidir. Bu öyle bir seferdir ki insanlık tarihinin bütün diriltici anları eşlik eder ona. Peygamberler ve veliler bir görünüp bir kaybolurlar yolcunun yanında. İslam coğrafyaları sahnenin değişen dekorlarıdır sürekli. Böyle bir fonda şiirin karabuğdaylarını âbıhayatla çimlendirmektedir şair. Hızır değilse de Hızırlaşmıştır mesafeler aşabilmek için. Hızır değilse de Hızırlaşmıştır kelimeleri. “Dudaklarından buğdaylar dökülüyor/ Düşer düşmez çimlenen buğdaylar/ Bire on değil/ Yüz değil bire/ Birdenbire, birden bine/ Çıldırtan sahraları,” mısralarımdaki şairdir o.
 
Sezai Karakoç’un aramızdan ayrılışının üzerinden bir yıl geçti, derken kalemimiz tökezliyor. Sahi aramızdan ayrıldı mı o? Aramızda değilse de biz onun çöllerden buğday başakları gibi fışkıran şiirlerinin arasındayız. Şiirlerinin bayraktarlığını yaptığı diriliş düşüncesinin yanında. Şiiri, diriltici bir sur sesine dönüştürdü Karakoç. Bu çabasını yalnız mısralarında değil, bütün metinlerinde görmek mümkün. Ona göre, şairin bir görevi vardır. Tanrı’yı bütün insan kardeşleri adına o yüceltecektir. Sözün ağırlığı onun omuzlarına yüklenmiştir.
 
Karabatak’ın 65. Sayısında dosya konumuz, “Sezai Karakoç ve Dirilten Şiir”. Borcumuzu ödemek için değil, ödenemez borcumuzu hatırlamak için yaptık bu dosyayı. Hasan Akay, Yılmaz Daşçıoğlu, Mustafa Özçelik, Celal Fedai, Sevde Merve Eryılmaz, Hüseyin Akın, Ertuğrul Aydın, Ercan Yılmaz, Jale Nur Turgut, Oğuz Şenses, Vahdettin Oktay Beyazlı, Gökhan Ergür, Yüksel Kanar, Ömer Yalçınova, Ahmet Akarsu, Muhammed Enis Özel, Eray Sarıçam, Serhat Demirel, Meryem Kılıç, Ünal Çelik, Ali K. Metin, Ali Seyyah ve İsmail Aydın bu büyük hatırlayışta yerlerini aldılar.
 
65. sayımızın röportaj konuğu: Yılmaz Daşçıoğlu. Serhat Demirel’in sorularını cevaplayan Daşçıoğlu, “İnsan varsa şiir var olacaktır,” diyerek şiirin ebedî ve ezelî varlığına işaret ediyor. Projektör sayfamızın konuğu Güldane Ersoy. “Gerçeğin sanalı, kahramanlığın yapayı; işte önümüze sunulan gelecek,” diyen Ersoy, projektörü sahte kahramanlardan gerçek kahramanlar üzerine çeviriyor.
 
Karabatak dergisi düşünce dünyamızda ağırlığı olan isimlerle yol almaya devam ediyor. Ömer Lekesiz, insanlar ölür ama hayat ve eser devam eder, diyerek öykücülüğünü mit, efsane, tarih, medeniyet, kültür temelleri üzerine kuran Yücel Balku’yu hatırlatıyor okura. D. Mehmet Doğan, dilimiz gibi büyük bir medeniyet mirası olan musikimizin karşılaştığı yokuşlara tutuyor büyütecini. Hasan Akay “Sıfır Noktasındaki Birlik” denemesinde kavramların insanların anlam dünyalarındaki farklılıklarına dikkat çekiyor. Hüseyin Yorulmaz, Orhan Okay’ın 5. ölüm yıldönümü münasebetiyle “Edebiyatımızın Çelebi Hocası Orhan Okay” başlıklı çalışmasının ilk bölümünün özetini paylaşıyor bizimle.
 
Ve Karabatak şiir ve öykü kanatlarıyla bir kez daha çıkıyor sulardan.
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler