24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Mostar Köprüsü Akçağ Kitabevi |
|||
|
|||
|
|
|||
|
"Mostarlılar, köprülerini beyaz kanatlı ata benzetirlerdi. O at, gücünü son zerresine kadar kullanmış, direnişi kırılmış, nihayetinde kendisini Neretva'nın kollarına bırakmıştı. Sular, öfkesinden kükremişse de çaresiz durulmuştu.
Beyaz kanatlı atın suya kapaklanırken attığı çığlık, Boşnaklıların beynine ve yüreğine saplandı. O anda ilginç bir şey oldu; Bir martı bembeyaz kanatlarını çırpa çırpa, ağıt yaka yaka köprünün suya gömülen gövdesi üzerinde dolaştı durdu... Bu tablo da Boşnakların gözlerinden, kulaklarından, zihinlerine saplandı.
427 yıllık sevgili; kaç kuşağın anı yumağı, tüm sevenlerin sevilenlerin mutlaka ayaklarının değdiği, sırtını yaslayıp hayaller kurduğu, altında akan nehrin esrarengiz, büyülü güzelliğine daldığı, o vazgeçilmez yüreklerinin bir parçası yoktu artık... Gözler, o iki kule arasındaki yarım hilâlin yokluğuna, ufuklarından artık silinmiş olduğuna nasıl alışacaktı?
Saat üçü yirmi beş geçe Mostar'da zaman da durdu. Acıların acısı, felaketlerin felaketi haber, anında tüm kenar köşelere yayıldı. O güne kadar her aile, birkaç cenaze kaldırmıştı, ama bu, diğerlerine hiç benzemiyordu...
Açlık, yokluk, soğukla boğuşa boğuşa aylar boyu yaşam mücadelesi veren Boşnaklar, gıdasızlıktan, vitaminsizlikten dökülen dişlerine, eriyen vücutlarına, ruhen çöküşlerine rağmen direnç gücü bulabilmişlerdi. Ya şimdi! O sevgili köprülerin yokluğuna nasıl dayancaklardı?.. Tarih 9 Kasım 1993'ü gösteriyordu. Yıkıntılar, döküntüler, molozlar, çöp yığınları arasından çoluk çocuk herkes köprünün bulunduğu yere doğru koşturuyordu, ama herkes; kentte tek bircanlı kalmacasına...
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı |
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |