Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Ömer Seyfettinin Anlatılarında Kendilik Bilinci ve Öteki Mitat Durmuş Fenomen Yayıncılık

SÜPER FİYAT
45.00 TL
Bu ürün tedarik aşamasındadır
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Fenomen Yayıncılık
Yazar : Mitat Durmuş
ISBN : 9786059474696
Kazanacağınız Puan : 45 Puan
Sayfa Sayısı : 375
Kitap Ebatı : 14x21
Toplam Satılan : 4 Adet
Bugün Ziyaret : 2 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : Yaklaşık 2 İş Günü
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Ömer Seyfettinin Anlatılarında Kendilik Bilinci ve Öteki Mitat Durmuş Fenomen Yayıncılık

İnsanın varlığı yorumlama ve varlık karşısında kendisini konumlandırma biçimi olan kendilik / kimlik, 20. yüzyılın da açar ifadesi konumundadır. Genel Türk tarihinin en uzun yüzyılı olan 20. yüzyıl, zamansal sürecini 21. yüzyılda tamamlamış olmakla birlikte algısal sürecini sonraki yüzyıllarda da devam ettirir. Bu yüzyıla süreklilik kazandıran temel kavram ise “kimlik”/ “kendilik” ve “öteki” olur. Bireyin anlam kaynağı olan kimlik, hem kendisini hem de ötekini belirginleştirirken kimlik ve öteki kavramlarının siyasal, edebi, askeri, dini, mali..vb boyutta yoğunluğunu 20. yüzyılda artırmış olması tarihi akış içinde bireylerin olduğu gibi ulusların da kendi üstüne bakışını harekete geçirmiştir.

Rönesans, Reform hareketleri ve devamında gelen Aydınlanma Çağı batı toplumlarını kendi üstüne düşündürmede birkaç asır öncesine götürmüş, Fransız İhtilali ile de kimliksel bağlanmalar kesinlik kazanmaya başlamıştır. Ancak dünyadaki gelişmelere ve siyasi-kültürel dalgalanmalara aşırı güven duygusu ile bakan Osmanlı-Türk toplumunda ise kimliksel bağlanmaları ötelemeyi ve üstünü örtmeyi amaç edinen bir bakış etkindir. Bu bakış bireyden topluma, toplumdan devlet aklına gelinceye değin etkinliğini yoğun bir şekilde sürdürür. Bir yanda dini duyarlılıkların filogenetik bağlanmayı duraksatması, diğer yanda imparatorluk bünyesinde bulunan unsurların kopmasının kaygısı, Türk aydın sınıfında kimlik kavramının filogenetik öz dışta bırakılarak çeşitli boyutlarda tanımlanmasına sebep olur. Bu sebeple 20. yüzyıl Türk ulusu için en uzun yüzyıl olur. Bu yüzyılın çözümlenmesi birikmiş zihinsel koşullanmaların çözümlenmesi anlamına gelecektir.

“Ben tesellisi mümkünsüz bir felâketin, intikamı alınamaz bir mağlûbiyetin şaşırttığı bir adamım. Ye’simi tenvim için dimağımı tarih mütalâasıyla yoruyorum.” diyen Ömer Seyfettin her ne kadar eserlerini 20. yüzyılda vermiş olsa da 19. yüzyılda yoğunluğunu artıran kimliksel tanımlamaların bilinç eşiklerine 20. yüzyılda sürüklediği sorunlar yumağı ile yüz yüzedir. Bir bakıma onun eser verdiği yıllara gelinceye değin biriken sorunlar bütünü, savaşlar, dağılmalar, toprak kayıpları, devlet sistematiğinde görülen boşluklar dolayısıyla yazarı kuşatmış durumdadır. Bu kuşatılmışlık psikozunu yıkmak, filogenetik ve ontik düzlemde kimliklenmek, ötekinin varlığını görünürleştirmek çabasında olan yazar, şu üç kavramı önceler. Yanılsama, kopuntu ve yutulma.
Tarihsel süreç içinde yanılsamalı kimlik edinimlerinin, birey ve ulusu kendilik düzleminden kopardığını düşünen yazar yutulma tehdit ve tehlikesi ile yüzleştiğinde eser vermeye başlayacaktır. Çalışmamızda Ömer Seyfettin’in anlatılarına yansıyan yanılsama, kopuntu ve yutulma tehdidinin nasıl algılandığı ve bu algıya bağlı olarak gelecek kuşaklara kendilik ve ötekilik olgusunun nasıl aktarılmak istendiği üzerinde durulmuştur.

Çalışma, 19. ve 20. yüzyılın genel görünümünü vermek üzere kaleme alınan ‘Giriş’ bölümü hariç üç bölüm olarak düzenlenmiştir. Birinci bölümde Ömer Seyfettin’in yaşamından deneyimlediklerinin eserlerine nasıl yansıdığı ve bu yansıma ile birlikte kendilik bilincinin ve öteki algısının nasıl şekillendiği üzerinde durularak yaşamına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

İkinci bölümde, Ömer Seyfettin’in anlatılarında kendilik bilincini besleyen dil, soy, tarih, din, vatan ve iktisat kavramlarının nasıl ele alındığı çözümlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmayı okuyan her okurun Ömer Seyfettin’in öykülerini okumuş olduğu düşünülerek metin aktarımlarına ve öykülerin olay örgülerine elden geldiğince yer vermeden, paralel okumalar eşliğinde inceleme yapılmıştır. Anlatılara yansıyan izleksel tepki ve karşı duruş biçimlerinin okur açısından anlaşılır kılınabilmesi için yukarıda vurgu yapılan yanılsama ve kopuntu süreçlerinin neler olduğuna kendilik edinimlerinin arka fonunu oluşturması dolayısıyla incelemede yer verilmiştir.

Üçüncü bölümde, kimliklerin yeniden tanımlandığı, tanımlanan kimliklerin yeryüzündeki konumlanışlarını yeniden haritalandırdığı bir yüzyılda eser veren Ömer Seyfettin’in kendilik bilincini oluştururken ötekini nasıl gördüğü ya da ötekisini yitirdiğini düşündüğü topluma onu nasıl yeniden görünür kıldığı üzerine kurulmuştur. Ötekinin algılanışı ve konumlandırılmasında yabancı ve yabancılaşmanın da nasıl ele alındığına dikkat çekilmek istenmiştir.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler