Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Osmanlı Arşiv Belgelerinde Zonguldakta Maden Kömürünün Bulunuşu Nihat Yasa Liman Yayınevi

%25
290.00 TL
217.50 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Liman Yayınevi
Yazar : Nihat Yasa
ISBN : 9786258168983
Kazancınız : 72.50 TL
Kazanacağınız Puan : 217 Puan
Sayfa Sayısı : 366
Kitap Ebatı : 13x21
Bugün Ziyaret : 5 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 30 Nisan Salı gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Osmanlı Arşiv Belgelerinde Zonguldakta Maden Kömürünün Bulunuşu Nihat Yasa Liman Yayınevi

Yazarımız Nihat Yasa, Karaelmas diyarı Zonguldak’ı şöyle anlatıyor...180 yılı aşan maden kömürü serüveninde, bir iskeleden bir mahalleye, bir mahalleden bir kazaya, bir kazadan da bir vilayete dönüşen Zonguldak’a, ülke ekonomisine katkıları nedeniyle tüm ülkenin olduğu gibi bizim de vefa borcumuz vardır.Günümüzde ağır sanayinin can damarı olan, demir-çelik sektörünün fabrikalarının bulunduğu Karabük ile Karadeniz Ereğli, bugünkü gelişimini Zonguldak’a borçludur.

Safranbolu’nun Öğlebeyi köyünün on hanelik bir mahallesi durumunda olan Karabük, 1937 yılında temeli atılan, Demir Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) ile 2021 yılı itibariyle; 123.309 kent nüfusu ile önemli bir sanayi kenti haline gelmiştir.Yani Karabük, Zonguldak ile var olmuştur. Karadeniz Ereğli’de; 1960 yılında 8.812 nüfuslu bir balıkçı kasabası iken; 2021 yılı itibariyle 134.340 kent nüfusu ile demir çelik sektörünün önemli bir kenti olmasını da, Zonguldak’a borçludur.

Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) uzun yıllar maden kömürü ihtiyacının %92’sini koklaşabilen Zonguldak kömüründen, %8’ini ise; koklaşamayan Karadeniz Ereğli’nin Armutçuk kömüründen karşılamıştı. Yani her iki kentte, Zonguldak ile var olmuşlar, Zonguldak ile büyümüşlerdir. Zonguldak’ta tüm bunları, ilk defa 1841 yılında Baştarla, Üzülmez, Asma bölgesinde tespit edilen maden kömürüne borçludur.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)’nun Kozlu’da Uzun Mehmet Mekanik Atölyesi’nde çalışarak emekli olmuş, merhum bir işçinin oğlu, çağdaş ve sorgulayıcı bir eğitim anlayışından yana bir eğitimci olan yazarımız, gelecek nesillere doğru bilgileri aktarma sorumluluğunu bu eserle yerine getirdiğini düşünmektedir. Bu eser, Zonguldak maden tarihi açısından önemli olduğu kadar, gelecek kuşaklara doğru bilgilerin aktarılması açısından da önemlidir. Yazarımız yayınlanan belgelerle havza tarihine yeni ve doğru bir bakış açısı getirdiğini düşünmektedir.

Sonuç olarak; paylaşılan tüm bilgi ve belgeler ışığında;Dün; “Zonguldak Maden Havzası Tarihi” rivayetlerle yazılmıştı. Bugün; “Zonguldak Maden Havzası Tarihi” belgelerle yazılmıştır.Dün; “Zonguldak Maden Havzası Tarihi” yazımında “Hikayeci Tarih” anlayışı vardı. Bugün “Zonguldak Maden Havzası Tarihi” yazımında “Belgeli Tarih” anlayışı vardır. Dün; “Zonguldak Maden Havzası Tarihi”nde belgeler değil, yazarlar konuşuyordu. Bugün; “Zonguldak Maden Tarihi”nde yazarlar değil, belgeler konuşmuştur.” demektedir.

Günümüzde uygulanan ve her tarihçinin mutlak surette uymak zorunda olduğu ilkeler bütününün, hakim olduğu yeni tarih anlayışına göre; tarih yazıcılığında en önemli kaynak belgedir. Eğer bir bilgi, belge ile desteklenmiyorsa, doğruluğu da tartışmalı olur. Çok uzun süren ve zahmetli bir araştırmanın sonunda ortaya konulan bu eserin yazarı, asla belgesiz bir tartışmanın içinde olmadığını ifade etmektedir. “Tarih belge ile yazılır” dedikten sonra, “Belge ile konuş konuşanlar asla anlayamazlar” diyerek de tarihe de not düşmektedir.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler