Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Yitik Balta Akçağ Yayınları

%35
165.00 TL
107.25 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Akçağ Kitabevi
ISBN : 9786053422716
Kazancınız : 57.75 TL
Kazanacağınız Puan : 107 Puan
Sayfa Sayısı : 272
Kitap Ebatı : 13x20
Toplam Satılan : 7 Adet
Bugün Ziyaret : 5 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 11 Haziran Salı gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

 Yitik Balta Akçağ Yayınları

İdamın arifesinde yolda karşılaştığı arkadaşı tanıdığı birinin idam edileceğinden bahsetmişti ama ismini söylememişti…

“Kirli tabancayı…” dedi şaşırmış bir ses tonuyla. “Niçin almış ki durup dururken?”

“…Çekmeseydi o tetiği; onlarca, yüzlerce, binlerce, sayısız senaryo…”

“Hazreti İbrahim’in Baltası!” diye bir şey var mıydı, varsa bugüne kadar çürümeden sağlam kalmış olabilir miydi?

Kabe bütün haşmetiyle siyah bir inci misali önlerine çıkıverdi, muhteşemdi. Müthiş bir çekim gücü vardı. Sessizliğe bürünmüş bütün duaları mıknatıs gibi kendine çekiyor, birleştiriyor, gökyüzüne yükseltiyor hissi veriyordu. Gözlerin Kabe’den ayrılması mümkün olmuyordu. Çakılıp kalınıyordu.

Dört yüz kırk kilometrelik yolu, volkanik kayaları, çölleri aşarak geçeceklerdi ama önemli değildi. Peygamber’in gittiği yoldan gidecek, bastığı toprağa basacak, içtiği sudan içeceklerdi.

 

Hazreti Muhammed’in soyundan gelenlerin yaşadığı, bu soylu insanların eski zamanlarda develerle Medine’den Mekke’ye giden Türk hacılarına, “Bizimkiler geldi.” diyerek deve sütü ikram ettikleri rivayet edilirdi ama şimdiki zamanlara onlardan sarkan olmuş muydu, onu bilmek imkânsızdı.

“Dizlerinin üstüne çök, son duanı yap.” dedi. “Sen adamlıktan anlamıyorsun.”

“…Çare Dergahı’nı bir ay süreyle takip listesine aldırın. Bakarsınız bir emare su yüzüne çıkıverir.”

“Bu iş gevşekliğe gelmez.” dedi Büyük Çoban her an kızacak gibi. “İbrahim’in Baltası parçaladı ilahlarımızı, yeniden inşa ettik Kabe’de, yine parçaladılar. Sonra gizledik onları Muhammed’in örtüsüyle. Görünmesinler, bilinmesinler diye. En büyük tehdittir ilahlarımıza Muhammed özü sevdalıları.”.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler