Yazar Hakkında
Thomas More, (7 Şubat 1478 - 6 Temmuz 1535) İngiliz yazar, devlet adamı ve hukukçu. Yaşamında önde gelen bir hümanist bilgin ünvanına kavuşup bir çok kamu görevi üstlendi. Eseri Ütopya ile edebiyatta yeni bir nesil yarattı. 1516`da yazdığı Ütopya`da ideal hayali bir ada ülkenin siyasi sistemini tarif ediyordu. More`un Kral Henry VIII`in İngiliz kilisesinin başına geçme niyetine ilke olarak karşı çıkması, kendi siyasi kariyerinin sonunu hazırlayıp hain olarak idam edilmesine sebep oldu. Ölümünden 400 yıl sonra, 1935`de Papa Pius XI tarafından aziz ilan edildi.
7 Şubat 1478`de, Londra`da doğmuştur. Babası dönemin önemli bir yargıcı olan Sir John More`dur. Eğitim için Oxford Üniversitesi`ne girdi. Oxford`da geçirdiği 2 yılda yazmaya başladı. Antik Yunan ve Latin edebiyatına ilgisi de bu dönemde oldu. Daha sonra Londra`ya geri döndü ve 1496 yılında hukuk öğrenimi görmeye başladı. 1501 yılında avukat oldu. Hukuk öğrenimi gördüğü yıllarda manastır yaşamı yaşamakta ve bir rahip olmak isteğiyle yanıp tutuşmaktaydı. Yine de zamanla bu duygusu söndü ve ruhu ülkesine hizmet etmek isteğiyle doldu. Bunun üzerine 1504 yılında parlementoya girdi. Bu sıralarda ünlü Hollandalı yazar Erasmus ile olan arkadaşlığı iyice gelişti ve Erasmus 1509`da basılan ünlü eseri Encomium Moriae`yi (Deliliğe Övgü) Thomas More`a adadı. 1517`de Kral`ın hizmetine girdi. Giriştiği başarılı bir diplomatik görev ardından şövalye unvanı verildi ve yardımcı veznedar ilan edildi. Kralın kişisel danışmanı olarak kariyeri parlamaya devam etti. 1525`de Lancaster Düklüğü`nün bakanı oldu. Kral Henry VIII`in evlilikleriyle ilgili konularda ona yeterince yardım edemeyen Lordlar Kamarası başkanı Kardinal Wolsey`i istifaya zorladıktan sonra yerine Thomas More`u Lordlar Kamarası başkanı ilan etti. Başlarda Kralın düşüncelerini paylaşan More, zamanla Kralın protestanlığa olan artan ilgisi ve kiliseye olan negatif düşüncelerinden rahatsız oldu. Kişisel olarak protestanlığı sevmiyor ve doğru bulmuyor, dönemin katolik kilisesini benimsiyor ve önemsiyordu. Protestanlığı eleştiren kitaplarıyla Kral ile olan ilişkisini gerdikten sonra 1531`de Krala bağlılık yemini etmeyi reddetti. Daha sonra hastalığı bahane ederek 1532`de görevlerinden ayrıldı. 1533`de Anne Boleyn`in İngiltere Kraliçesi olarak ilan edildiği taç giydirme törenine katılmayı reddedince şimşekleri üzerine çekti. Yalan davalar ve dedikodular başladı. Parlementonun Anne Boleyn`i İngiltere`nin kraliçesi olarak ilan edebileceğini kabul etmesine rağmen, bağlılık yemini etmeyi reddetti zira bu Papa`ya karşı bir davranış olurdu. Bu yüzden tutuklandı. Daha sonraları Kralı kilisenin başı olarak görmediği için ölüm cezasına çarptırıldı. 6 Temmuz 1535`de idam edildi.